12 Mart 2017 Pazar
Casus - Paulo Coelho
Merhabalar sevgili kitap dostları,
Severek okuduğum Casus kitabı yorumu gelsin..
Kitap tarihi bir roman aslında. Yazar, gerçek bir hikayeden yola çıkarak kurgulamış olayları. Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan..
Mata Hari; asıl adı Margaretta Geertrvida Zelle .. Özgür ve sınırları olmayan bir kadın.. O dönem başlı başına bu bile suç sayılacakken bir de casus olduğu iddia edilerek idam edilir.
Kitabın ilk kısmında Hari'nin çocukluğu ve gençliğine yer vermiş yazar annesi öldükten sonra anaokulu öğretmeni olması için başka bir ülkeye gönderilir.. Spoiler olmasın diye burda yazmıyorum ama başına biriş gelir ve aşka olan inancını kaybeder.. Sonra bir subay ile evlenerek yine ülke değiştirir. Sayısız aşağılanma ve hakarete uğrar, buarada bir kızı olur ve onu orda bırakara Paris'e kaçar ve 2. hayatı başlar .. Kitabın 2. kısmında artık dansçıdır ve kendini Mata Haridiye tanıtır.. Bir çok erkeğin ilgisini çeker hem açık seçik dansı ile hem büyüsü ile.. Sayısız kişi ile yatar bu adamların ortak özellikleri zengin ve güç sahibi olmaları (ki kadının önem verdiği şey) ve çok iyi mevkilerde olmaları.. Tabi bu kaçamak lar sayesinde bir sürü özel bilgiye de tanıklık eder çünkü erkekler arasında önemli siyasi adamlar vardır. Derken savaş şiddetini arttırır ve şöhretinin bittiği noktada kadına casusluk teklifi gelir. Mektuplara göre aslında masumdur ve casusluk yapmamıştır.. Amacı çok iyi bildiğini sandığı erkekleri biraz oyalayıp para alıp kendine yeni bir hayat kurmakken... Hapse atılır.. 3. kısımda da hapiste avukatı ile yazışmasıdır. Sonuç olarak hiç bir delil bulunmamasına rağmen idam edilir. Kitabın son kısmın da şöyle yazar: Mata Hari'nin ölüme mahkum edilmesinin en büyük sorumlusu, Savcı Andre Mornet, 1947 yılında bir gazateci ile röportajında şunu belirtir; ''Aramızda kalsın ama elimizdeki deliller o kadar yetersizdi ki bir kediyi bile mahkum etmemize yetmezdi.'' Mata idama çok soğukkanlılıkla gider,ellerinin ve gözlerinin bağlanmasını istenmez.
Sonuç olarak kitabı beğendim, bir kaç saatte bitti .. Can Yayınları, 150 sayfa , Emrah İmre çevirisi..
Tek eleştirim şu olabilir;kadının duygularına yer verilmemiş. Tabi kurgu casusluk üzerine ama kızını o adama bırakırken ne hissetti, hiç aklına geldi mi? Yıllar sonra kendinden yaşta küçük, görme yetisini kaybetmiş bir askerle aşk yaşadığı yazıyor mektuplarda. Ne hissetmiş acaba vsvs? Sadece güç iktidar peşinde olan aslında yanlız olduğunu bilen bir kadın mı sadece? Ya duygular...Sanırım boşlukları ben dolduracağım=)
Hepinize iyi okumalar
Etiketler:
can yayınları,
casus,
kitap,
Paulo Coelho,
roman,
tarih
9 Mart 2017 Perşembe
Kanadı Kırık Kuşlar - Ayşe Kulin
Merhabaaaaaaa;
Harika bir kitap ile karşınızdayım... Şubat favorimlerimden ki sanırım 2017 favorilerime de girecek şimdiden=)
30'lu yıllardan 2000'liyıllara uzanan 4 nesil kadının aşkı..
Hikaye Elsa ve Gerard hikayesile başlar. Hitler, Yahudi zalimliğini kanıtlamıştır.Dönemin Yahudi bilim adamlarıda bundan nasibini alır . Gerard; Frankfurt'ta bir üniversitede Prof olmak üzereyken tutuklanacağını öğrenir bir şekilde ve ailesini kaçırır yurdunu geride bırakarak.. Eşininİsviçre'de ki babasının yanına sığınır ve bir süreişsiz kalır.. Ta ki yeni Türkiye Cumhuriyet'in den teklif alana kadar. Gazi Mustafa Kemal Paşa , batıdan oldukça geride oldukları bilime çok önem verir ve yeni kurulan üniversitedeki öğrencileri Batılı bilim adamlarının yetiştirmesini isterçAnkara o dönem yeni yeni kurulmaktadır. Gazi;yozlaşmış eğitimi kurtarmak ister. Müthiş bir aşk ve bağlılık hikayesi onların ki okurken çok etkilendim..
Kızları Suzi olur ve onun büyümesine tanık oluruz, apartmanda ki komşusu ilk aşkıve tek aşkı Demir ile evlenir. İlişkilerine aşklarına , birbirlerine sahip çıkışlarına hayran kaldım..Kızlar Sude olur ve eşi Korhan.. Onlarınki daha çarpık kopuk bir ilişki ikisi de kendi özgürlüklerine düşkündür. Kızları Esra'yı büyükannesi Suzi yetiştirir o da gezi park döneminde Tarık ile yakınlaşır...
Böylelikle her kuşak kadının aşkı, birşekilde sahip çıkışı, benlikleri, kültürleri ve bunlarla nasıl savaştığına tanık olur.. Her aşkın içinde o dönemki siyasi temellerin izleri var.
Müthiş bir heyecanla okudum, soluksuz, Ayşe Kulin zaten harika bir yazar.. Hem tarih öğreniyorsunuz hem aşkı sevdayı=)
Hikayenin sonunda Doktor Esra Atalay Solmaz Türkiye'den gitmekle kalmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor.. Ataları Suzi ve Gerard'ın geldiği azınlıkları kucaklayan Türkiye artık o Türkiye değil çünkü.. Oldukça düşündürdü!
Keisnlikle okuyun derim pişman olmazsınız bence=)
İnce Memed 2 - Yaşar Kemal

Efsane bir yazar efsane bir seri ile selamlar
İnce Memed 2,yorum yapmaya ne hacet ama dilimiz döndüğünce yazalım...
Kitap Yapı Kredi Yayınlarının 459 sayfa çabucak okunuyor.. Yazarın dili öyle akıcı öyle yalın öyle güzel ki... Öyle öyle öylee..
İnce Memed bir başkaldırı hikayesi masum insanların diktatörlere karşı ayaklanması ve kazanması... Ahh Anadolu toprağı ne güzel kahramanlar yetiştirmişsin sen demeden kendini alamıyor insan!
Kesinlikle okunası.. Yazar ile tanışın , tanıştırın derim.. Türk edebiyatının en büyük ustalarından bence .. Ki bir çok insanın , eleştirmenin, okuyucunun söylediği birşey bu..
Bugüne kadar neden okumadım diye de kızıyorum kendime .. Çocuğum büyüdüğünde tanıştıracağım yazarlardan kesinlikle Yaşar Kemal..
1.kitabın sonunda İnce Memed kaçmıştı.. Bu hikayede Memed'in Koca Osmana sığınması ile başlar.Köyün diktatörü Ali Safa Bey,vayvaylının diktatörü Kel Hamza'dır.. Memed birini öldürmüş ama niceleri türemiştir.. Olsun bu düzen asırlardır böyle .. Kötünün karşısında duran mutlak bir iyi , bir fedai var hep..
İnce Memed'de köyün umudu,, köyde onun umudu birbirlerinden cesaret alıp dururlar.. Topal Ali,Koca Osman, Hürü Ana, Seyran Kız, Selver Hatun; Memed'e inanan kahramanlardan bazıları.. Memed'i zulümden , devletten( ki o dönem ki jandarma da diktatörlere çalışır) korurlar..
Soluksuz okudum .. Memed'in hikayesini...
3.kitapta görüşelimm...
Etiketler:
edebiyat,
İnce Memed 2,
roman,
usta,
Yaşar Kemal
Takvim Kızı Şubat - Audrey Carlan
Herkese selamlar
Takvim kızı Ocak'ı okuyup Şubat'ı iple çekmiştim ama o heyecanı pek veremedi artık . Tabi seriyi okumaya devam edeceğim şimdilik bu yönde umudum=)
Erotik kitapları da oldukça seviyorum.. İçinde güçlü hikayeleri olan kitapları.. Açıkçası bu seribiraz daha çıtır çerezlik hadiboş bir kitap okuyayım da 1 ay sonra kitabı unutayım 1 sene sonra hiç hatırlamayayım kitabı kalıcılığı yok.. Aşk yok, tutku yok çünkü.. İlk kitaptaki Wes pek böyle düşündürmemişti ama aşağı yukarı şekillendi bende durum..
Bilgi tazeleyelim Mia; babasının borcu yüzünden escortluğa başlar. Her ay 1 adamın himayesindedir. Ayını sadece onunla geçirir ve ona hizmet eder.. Seks düşkünü bir kız, okuduğumuz diğer erotik romanlarda ki masum ve kendisine aşık olunan kadın tasvirinde değil.. Mia'nın geçmişi hayli kuvvetli, tutkulu ve güzel bir kadın..
Bu ayın adamı Fransız ressam Dubois.. Mia'nın aşka ve sekse bakış açısını değiştiren sanatçı.. Wes'e ihanet etmek istemesemde ''Hoşçakal Aşkım''tablosunun olduğu kısım beni hüzünlendirdi.. Wes'in son kısmı da hüzünlendirmişti. Sanırım yazarın tarzı bu seks dolu bir aydan sonra ayrılık bölümünde duygusal bir vuruş yapıyor..=)
Hayalim 12 ayı bitirdikten sonra Wes'e geridönmesi gerçi şuan çok erken karar vermek için ama bakalım Mart'ta bizi neler bekliyor..
İyi okumalar kitap tutkunları
Antabus -Seray Şahiner
Merhaba kitap dostları
Bir aydır kitap yorumu yazmadığımı farkettim ve epeyce kitap birikmiş.. İşleyen demir ışıldar diyerekten Antabus ile başlamak istedim.
Seray Şahiner'in tanışma kitabı oldu ve yeni nesil en iyi yazarları arasına girdiğini epeyce okuyor takip ediyordum..
Kitaba bayıldım.. Özellikle bazı bölümler tüylerim diken diken oldu ve okumakta zorlandım diyebilirim ..
Kitap şiddet gören bir kadının hikayesidir.. Leyla(27) patronu tarafından tecavüze uğramış ve ailesi tarafından zorla başka bir adamla evlendirilmiştir.. Tabi ailesi tecavüzcüden kan parasını alır es geçmeyelim bunu!
Şiddet dolu geçen yıllara bir yenisi eklenir böylelikle.. Eşi tarafından sayısız tecavüz ve şiddete uğrar..
Yazar burada enterasan bir anlatıma geçmiş hikayeyi iki şekilde devam ettirmiş. 1. seneryo Leyla şiddete dayanamaz ve çocuğuyla beraber intihar eder... 2. seneryoda yaşamayı seçer, şiddete devam eder eşi ve tecavüz sonucu başka gebeliklerde yaşar. Ve dayanamaz cinnet geçirerek eşini öldürür.. Bu varsayımların üzerinde durarak hikayeleştirmiş ve gerçekten duyguyu inanılmaz geçirmiş yazar, şiddete uğrayan bir kadının ağzından anlatılmış gibi.. Akıcı, kısa, yalın...
Leyla'nın yoğun değresyonda olduğu bir dönem çocuğunu ihmal ettiği ve biberon olmadığı için eşinin rakı şişesi ile süt içirdiği kısımda yok artık dedım... Çünkü çocuklara karşı ayrı bir zaafım var ve cocuk istismarı ve ihlali beni yaralıyor dostlar.
Kesinlikle okuyun derim; hatta yazarla tanışmadı iseniz tanışma kitabı olabilir...
Tabi ki de Can Yayınları kalitesi, yayınevinin yazarı desteklediğini de çeşitli röportajlardan izlemiştim..107 sayfa-cık..
'' Kadına en büyük zarar yine kadından geliyor, Leyla'nın arkasında duran bir anne olsaydı buralara sürüklenmezdi, o yüzden okuyalım okutalım ki güzel nesiller bizim olsun'' İyi okumalar...
8 Şubat 2017 Çarşamba
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu- Stefan Zweig
Kitap dostlarım selamlar
Çok çok çok bayılarak okuduğum, diline, anlatımına, duyguyu verişine hayran kaldığım bir kalem..
Süper ötesi bir kitap, karşılıksız bir aşkın mektuba dökülmüş hali.. Kadın; 13 yaşından beri yazar olan karşı komşusuna aşık.. Bu çocukluk aşkında yaşadığı duygu durumları, onu bir sanıye görmek için nelere kalkıştığı bence bir çok insanın ergenliğinden bir kesit olabilir=) . Aradan yıllar geçer ama kadın hala bu aşkın peşindedir. Birkaç kere beraber olmuşlardır, kadın için duygusal olan bu beraberlik, adam için yüzeyseldir. Zira kadını, o küçük kızı tanımaz.. Hayat kadını öyle bir noktaya getirir ki artık yaşadıklarını kaldıramaz ve mektubunu yazıp yollar.
Mektupta karşılıksız aşkı için nelere göğüs gerdiği, neler yaşadığı, neleri feda etti çok acı şekilde kelimelere dökülmüştür.. Okurken inanılmaz duygulandım bunca sıkıntıyı tek başına yaşadığı için hem kızdım , hem hak verdim.. Gerçekten iyi ki okumuşum dediğim bir kitaptı. Yazarın diğer kitapları ile devam edeceğim.
Çok fazla ayrıntıya girmiyorum çünkü altı üstü 68 sayfa.İş bankası kültür yayınları modern klasikler serisinden. 5 te 5 =)
Yeni yorumda görüşmek üzere.. Güzel okumalar...
6 Şubat 2017 Pazartesi
Yabancı- Albert Camus
Herkese merhabalar
Yine bir kitap yorumu ile karşınızdayım..
''İşlediği suçtan çok gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir yabancı ve XX. yüzyılda içine düştüğü yabancılaşma anlatılır. Camus, genç kahramanı Mearsault'undış dünya ile arasına koyduğu mesafeyi, kendine ve topluma yabancılaşmasını, annesinin ölümü dahil, her şeye nesnel bir biçimde yaklaşmasını büyük bir ustalıkla dile getirir.'' (Arka Kapaktan ALINTI)
İşlediği suçtan çok duyguları yüzünden cezalandırılan bir adamın hikayesi. Kahramanımız toplumun dayattığı kalıplara girmeyi reddeder. Öyleki annesinin ölümünü bile çok sakin karşılamıştır ve bu yüzden ayıplanmıştır. Çünkü '' anne kaybedilirse ağlanır ve yas tutulur''. Oysa düşüncesi basittir: Ölüm her canlı için var. Kaç yaşında ve nasıl olduğunun bir önemi yoktur. Bu döngü bu şekilde devam eder...
İlgilimi çeken bir şey vardı; sıcaklar=) Kışın okumama rağmen ben bunaldım vallahi ki sıcağı pek severim. Kahraman hayatının en kiritik anlarında bile endişelenecek onca şeyi varken suçu sıcaklara atar.
Kitap yazarın ağzı ile anlatılmış. Anlatım nesnel. Oldukça felsefe barındıran düşünmenizi sağlayan bir eser. 2. defa okuduğumda çok farklı anlamlar çıkaracağımı düşünüyorum .
Bendeki Can Yayınları 56. baskı, 110 sayfa..
Camus okumadıysanız tanışmanızı tavsiye ederimm
Mutlu okumalar
1 Şubat 2017 Çarşamba
Havva'nın 3 kızı- Elif Şafak
Selam
Elif Şafak'ın okuduğum ilk romanı ve daha önce neden tanışmadım diye sorarım kendime kesinlikle 2017 favorilerime girdi bile Doğan Kitap'tan çıkan roman 3 kadının hikayesini anlatır.. Şirin, Mona ,Peri. Günahkar, inanan, şaşkın.. Peri'nin dilinden anlatılır. 3 farklı inanç, 3 farklı sorgulayış ve Harward 'da kesişen yollar. Kitap oldukça sürükleyici, anlatım çok güçlü, öyle güzel cümleler öyle güzel bilgiler var ki.. Kültürler arası bilgi bombardmanı adeta.. Peri'ye oldukça üzüldüm; çocukluğuna, yaşadıklarına, arada kalışına , bir kadın olarak bir sırrı peşinde bırakıp devam etmesine.. Uzun süre vicdan azabının tam içinde kalacağı sırra..Düşüncelerini yer yer yakın buldum.. Kendime en yakın hissettiğim kahraman o oldu.
Şafak Türk toplumundaki insanı o kadar iyi anlatmış ki .. Etrafınızda bu karakterlere benzeteceğiniz bir çok kişi bulabilirsiniz diye düşünüyorum..Kadın-erkek ayrımcılığı, politika ve dinin insanlar üstündeki etkileri çok iyi analiz edilmiş. Dini sorgulamadan kabul eden, dini reddeden ve dini tarafsız kabul etmeden sorgulayan 3 kadının muhteşem hikayesi. Kesinlikle tavsiyemdir,okumadan geçmeyin...
MartMenekşeleri- Sarah Jio
Herkese selamlar
Bilen bilir Sarah Jio kalemini pek severim.. Beni hem şaşırtır, hem dinlendirir, hem de hüzünlendirir..
Bu yazımın konusu Mart Menekşeleri.. Kitabı beğendim.. Klasik Sarah Jio tarzı , kitabın karateri bir geçmişin üzerine gider ve bir sürü insanın hayatına dokunur..Bu sırada kendi hayatının da değişeceğini bilmeden.. Jio'nun kitaplarında dikkat ettiğim bir ayrıntı; bir çiftin hazin hikayesi başka bir çiftin mutluluğu oluyor .. Yani hem seviliyor hem buruluyorsunuz..
Gel gelelim şimdiki kitaba; hikayemiz Emilly'nin kocası tarafından aldatılıp boşanması ile başlar.. Yazar olan kadın uzun zamandır güzel bir hikaye yazamadığının da farkındadır ..Kafa dinlemek adına çocukluğunun geçtiği adaya gider, yengesinin yanında.. Aslında ada onu çağırmaktadır, bu ada da hiç birşey gizli kalmaz ve Emilly için de asıl hikaye her şey bitti denen yerde başlar.. Yattığı odada gizli bir günlük bulur bu günlük ailenin tüm sırlarını içeren, hazin bir aşkın hikayesidir.. Emilly günlükte ki olay ve kişilerin izine düşer ... Sonucunda müthiş bir sırrı açığa kavuşturmuştur... Bu arada hayat ona kendi mucizesini kurmuştur bile..
Kitap Arkadya Yayınlarının 336 sayfa...
Okumanızı tavsiye ederim...=) Mutlu okumalar=)))
20 Ocak 2017 Cuma
Genç Bir Doktorun Anıları- Mihail Burgakov
Merhaba yoldaş,
Bugün bitirdiğim kitabıma sıcağı sıcağına yorum yapayım dedim.
Aslına bakarsanız ben çok rus edebiyatı ile haşır neşir değilim..Klasik sevmediğimden değil ama beni zorlar hadi bitsin artık yaparım okurken..Belki ben anlamıyorum=)
Anlatımlar beni pek açmıyor, özellikle karakter isimleri çok farklı geliyor ve bu kimdi bu neydi diyorum.. Hemen hemen hatırladığım bir karakter ismi yok=)
Bu kitap gerçekten kendini okutturdu, arada sıkılmalarım oldu tabi durumdan daha çok olaylar daha çok çeker beni..Doktor hastalarını ve kendi içsel sürecini anlatırken yer yer off çok mu uzadı dedım yer yer ayy bende tam böyle düşünüyordum dedim.. Ama 2 günde bitirdim ki işlerim vardı aralarımda okudum..
Rusya devrimi sırasında genç bir doktor şehirden uzak kabus dolu bir yere atanır. Kış şartları, elektriksiz ve en kötüsü pratik tecrübesi hiç yoktur ve oradaki tek doktordur. Günde ortalama 100 hastaya bakar bazen daha fazla..
En büyük kabusu ters doğum ve fıtık ameliyatı. Teoride çok iyi bir öğrenci ama pratikte bir kaç amelşyat anca görmüş bir hekim. Mekrezde ki herkes yaşına şaşırır fakat sonra başarılarıyla adını duyurur..
Kabuslar görür rüyalarında.. Ya yanlış yaparsam ya hasta ölürse ya bebeği doğurtamazsam.. Bazen ameliyathaneden bir bahane ile çıkar bir kaç cümle kitap okur, bazen hastaya ilaç yazarken ne yazacağını bilemeyip masa altından ilaç ismine bakar. Aslında ne kadar tanıdık bir durum değil mi? Yeni başlayan korkusu hemen hemen herkes de vardır. Doktorun en zor şartı soracak danışacak bir hekimin olmaması.
Kitap bölüm bölüm her bölümde özel vakalarını anlatıyor. Ben nedense en çok Kayıp Göz hikayesini sevdim, belki de karakter bir çocuk olduğu için ..(Annelik iç güdüsü)
Kitap Türkiye İş Bankası serisinin modern klasikler dizisi 47. kitabı . Bende ki 5. basım.157 sayfa. Puanım 4/5 evet sevdim evet yazarın başka bir kitabı denk gelirse okurum ama koşa koşa hadi öbür kitapları da siparişedeyim cinsinden değil=)
Ek bilgi yazar Tıp Fakültesi mezunu bu yüzden terimleri çok güzel aktarmış diye düşünüyorum. Tıbbın içinden geldiği yazıya hakimiyetinden belli. Rus yazarları seviyorsanız ve bu kitabı okumadıysanız şans vermelisiniz eminim ki çok seveceksiniz.
Benden bukadar..
Herkese iyi okumalar Yoldaşlar!=)
Hayvan Çiftliği- George Orwell
İşteeeeee benim için şimdiden 2017 favorilerine girdi bile...
Can Yayınları kalitesi,bendeki 47. baskı, 152 sayfa, olğan üstü çeviri Celal Üster
Okuduğum en iyi kitaplardan biri, olağan üstü akıp gidiyor.. Bayadır raflarda ve paylaşımlarda görüyorum ama ne yalan söyleyeyim hayvan diyalogları okuma fikri hiç içimi açmamıştı.. Ama yazar okadar usta ki sanki insanlar konuşuyor ve okurken hayvan olduklarını unutuyorsunuz.
Orwell'ı anlamak için çevirmenin yazdığı giriş yazısını okuyun derim.. Çok faydası oluyor.. Kitap Stain yönetimini eleştirmek amacı ile yazılmış, politik taşlama kitabı ( politik yazıları ben pek sevmem ). Aslında yazar bu yılları görmüş kitap tamamen günümüz diktatörlük rejimine uyarlanabilir.İnanılmaz dersler var...İnce ince...
Hayvanlar, çiftlikte devrim yapmaya karar verir,çiftliğin sahibine karşı.Amaç sosyal haklar- daha az çalışmak, ideal dinlenme saatleri, yem konusunda kararlılık ve tabiki de eşitlik. Yönetimin başında hayvanların zekisi domuzlar vardır. Fakat domuzlar öyle bir yönetim sistemi uygular ki; hayvanlar eski sistemi mumla arar. İşin acınası tarafı mumla aradıklarını hatırlamazlar bile.. Diktatörlük, kuzu psikolojisi,bastırılma...
''Bütün hayvanlar eşittir, yasasın 4 ayaklılar'' yerini '' Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları öbürlerinden daha eşittir'' e bırakır. Domuzlar artık iktidardır kendilerinden olmayanı öldürürler, katlederler.. Savundukları hiç birşeyi yapmazlar,yasak koydukları ne varsa kendileri yaparlar ..Lidere okadar bağlılık var ki (kimi korkudan kimi salaklığından) hiç birşey sorgulanmaz..
Celal Üster'in dediği gibi bu hikaye korkunçsonla biten bir peri masalıdır...
Kitapta eleştirebileceğim hiç bir nokta yok .. Akıp gidiyor.. Şiddetle tavsiyeee..
Mutlu Okumalar
17 Ocak 2017 Salı
Takvim Kızı Ocak - Audrey Carlan
Merhaba
Arkadya Bitter Yayıncılığın katkılarıyla ..=)
Dünya'da kısa zamanda büyük yankı uyandıran seri Takvim kızı.. Her aya 1 kitap çıkıyor ben Ocak ayını okudum gitti..
Kitap bol erotizm içeriyor. Ana karakter Mia'nın babasının kumar borcu vardır ve linç edilmiştir. Mia bu parayı ödemezse ailesini fena bir son bekliyor.. Kızımız çok hareketli böylelikle teyzesinin escortluk şirketine kayıt oluyor ve o artık bir escort..
Kural şu aşık olmak bağlanmak yok. Her ay 1 adam.. Ayın 1 ve 24 ü o adamla yaşıyor ve kalan 6 gün de güzellik salonlarında geçiyor. Mia güzelliğinin farkında ve bu işe çok hevesli.. Ocak ayı adamı Wes yakışıklı, zengin, genç, yönetmen, sörfçü ne ararsanız.. Aralarında Mia 'ya göre akıl almaz ve unutamayacağı bir çekicilik oluyor.. Kitap çoğunlukla cinsel hayatları üzerine sanırım kitabın dilini anlatmama pek gerek yoktur=) Çıtır çerez, edebiyattan uzak , düşündürmeyen bir kitap.136 sayfa birçırpıda bitiyor .. Tasarım mükemmel..
Ben Mia'nın bazı yönlerini sevdim çoğu zaman gıcık oldum.. Hani ilk kitapta Wes ise diğerlerinde ne olacak acabaaaa? =) Wes'i bırakmasını hiç istemedim ve bu işi bitirmesini istedim.. Ozaman da bize okuyacak bir seri kalmazdı=) Seride ki diğer adamları oldukça merak ediyorum ve Mia hangisinde takılıp kalacak bu kızın sonu neee.. Gelsin Aralık=)
Her ayrılış kötüdür sonunda bende üzüldüm diyebilirim.. Sonuç olarak bu tarz kitapları okumayı seviyorsanız okuyun=)
Şubat ayı Mia, Fransız bir resmanın ilham perisi olmaya hazırlanıyor.. Bay Dubois çıplak resmini çizmek istemiş ve kızımız Seattla gidiyor ve ayını orada ressamla geçirecek..
Bakalım Mia'yı neler bekliyor...
Siz seriyi okumayı düşünür müsünüz?
Kaybolan Yıllar- Kathryn Huges
Selam kitap severler..
Yazının konusu Kaybolan Yıllar... Yahu ben bu kitabı bir sevdim bir sevdim sormayın gitsin.. Başında ya acaba çok mu dram falan dedim.. İçim bir kötü oldu taktir edersiniz ki kadına şiddet ve evlat durumları bizim için ayrı bir hassasiyet.. Ama kitabın sonunu da okuyunca tamam dedim gerçekten bazen birinin kabusu ötekinin hayatının dönüm noktası olabiliyor. Yazar gerçekten karakter geçişlerini çok iyi yansıtmış diye düşünüyorum.
Kitabı okurken sevgili Sarah Jio 'yu anımsadım.. Yaklaşım tarzları çok benzer.. Geçmiş gelecek arası gidiş gelişler ve karakterlerin çakışması açısından.. Bu tarzı seviyorsanız gerçekten bu kitabı da çok seveceğinizi düşünüyorum..
Kitabın arka kapağını kendim harmanlayacağım spoilera girmezdiye düşünüyorum zaten arkada var=) Karakterler Tina, Billy, Chrissie..
Billy ve Chrissie 2. dünya savaşı sırasında tanışır ve birbirlerine vurulurlar.. Fakat aşklarına engel girer.. Yıllar sonra Tina kadersiz yaşamını anlamlandırmak için eski zamanlardan kalma bir mektubun peşine düşer .. Mektubun bir çok kişinin özellikle de kendisinin mucizesi olacağını bilmeden...
Kısaca ben tam not verdim.. Kitap Arkadya Yayınlarının.. Görsel kendini net belli ediyor zaten.. Lezziz bir kitap şöleni sunuyor bence Arkadya..353 sayfa ama ben kopuk kopuk okumama rağmen 2günde bitirdim.. Vaktiniz varsa tek solukluk...
Bakalım siz okuduktan sonra ne düşüneceksiniz..
İyi okumalar kitap yoldaşları=)
12 Ocak 2017 Perşembe
Gökyüzüne Not - Ahmet Batman
Yine yeniden merhabalar
Ocak ayında iyi bir okuma yaptım diyebilirim daha ayın ortasındayız amma nazar değmesin;)
Son okuduğum kitap gökyüzüne not, Ahmet Batman ile ilk defa tanıştım.. Kitap Deniz ile Buket'in aşkını anlatıyor .. Aşk aman aman beni sardı diyemem kafamda kopukluklar var duygu olarak.. Gelin görün ki Batman'nın öyle cümleleri varki tam facebook profillik vay be dedim .. Aşkın inandırıcılığı ve duygu basit geldi ama güzel cümlelerin altını çizemeden edemedim..,
Kitap Destek Yayınlarının ,213 sayfa ama birkaç saatte bitirdim sayfalar öyle yoğun değil diyaloglar çok fazla bazı sayfalar ise yarım oyüzden çok hızlı okunuyor. Deniz başta bana çok odun geldi=) Sinir olduğum noktalar yok değildi ama sonrasında iyi bağladı.
Ahmet Batman gizemli bir yazar.. Araştırdığım kadarıyla kaç biyografisi yok, imza günlerine vs çıkmıyor verdiği röportajda yüz yüze görüşmek istememiş.. Sosyal medyayı çok kullanıyor ve takipçileri ile oradan iletişim kuruyor.. Haliyle sizde merak ediyorsunuz. Yazar sadece ben olmak istiyorum,Ahmet olarak kalmak istiyorum diyor. Haliyle hakkında çok fazla spekülasyon çıkıyor..
Ekşi sözlükte oldukça kötü yorumlar yazılmış kendisine, dili sade ve basit, ergen yazarı, edebiyattan uzak, bir kaç güzel bazen de alakasız cümleleri yan yana getiriyor ben aşk adamıyım diye geziyor diye.. Ben bu kadar eleştirel değilim en azından diğer kitaplarını henüz okumadım..Evet kitap size birşey katmıyor falan ama bu tarz yazan okadar yazar var ki.. Bazen edebiyat istemezseniz.. Kahvemi koyayım, sayfaları çevireyim tatlı bir huzura gideyim o an sadece ben ve kitap olsun dersiniz.. (ki ben bunu yapmaktan da keyif alıyorum bazı zamanlar) Bu kitapta bana öyle bir hava verdi.. Başka kitaplarını okur muyum ? Evet okurum ama acele ahhh hemen diğer kitabını da sipariş edeyim durumunda değil..
Ama gerçek şu ki Batman'ın tüm kitapları çok satanlar listesinde ve kısa sürede bir kaç kitapla Türkiye'nin en çok okunan yazarları arasında...Şimdilik yeni kitabına kadar soru işareti bırakacağım kendime ...
Yazımızı güzel birkaç cümlesiyle noktalayalım..
- '' İki insanın yapabileceği sınırsız şey varken biz seninle sadece gökyüzüne notlar bıraktığımız bir hikayeyi seçtik.. Ve sen bu hikayede benim gökyüzüne bıraktığım en güzel not oldun. Bu hikayenin mavisi sensin.''
- ''Gördüğüm en güzel mavisin. Hem çok derin hem de benim yanımda yok yerin.''
- ''Bazı hikayeler yola çıktığınızda değil yoldan çıktığınızda başlar.''
- '' Bilmediğim bir hikayenin içinden çıkıp geldim sana ve yine bilmediğim ama bilmek istediğim bir hikayeyi yaşamak istedim seninle.Ben bir hikaye aradım. Kendime bir yer aradım.Kimsenin senin burada ne işin var demediği bir yer istedim. O yer senin yanın ve sen benim hikayemsin. Belki de bir hikayenin çok ötesindeyiz.''
Güzel okumalar=)
Otomatik Portakal - Anthony Burgees
Herkese merhabalar yine harika bir kitapla karşı karşıyayım..
Otomatik Portakalı bir çoğunuz duymuşsunuzdur filmide var . Peki ben izlemeyi düşünüyor muyum? Hayır.. Çünkü güzel kitapların filmi benim için hüsran oluyor. Kafamda bir dünya çiziyorum hayal ediyorum sonra benim dünyam ile yönetmenin dünyası uyuşmuyor.. Hayır hayır bu kitap için hayal gücümü öldürmeyeceğim.
Otomatik Portakal Türkiye İş Bankası yayınlarının modern klasiklerin dizisinden.. 168 sayfa..
Okurken düşündüren kitaplardan..
Kısaca baş kahraman Alex ergenlik döneminde şiddete eğilimli bir çocuktur. Özellikle kitabın ilk 60 sayfası Alex ve çetesinin insanlara yaptığı saldırıları, hırsızlığı , tecavüzü anlatıyor .. Distopik bir kitap, yazar da bu var olmayan dünyayı kendi argosu ile anlatıyor .. Oldukça küfürlü ve şiddeti içerikli. Şiddet 60. sayfadan sonra azalıyor.
Hikayenin anlatıldığı yerde ve dönemde iyi ve kötü birbirine girmiş durumda .. İnsanlar ya mağdur olan ya da mağdur edenler.. Mütevazi anlatıcımız Alex polise yakalanır ve özgürlüğü için ödeyeceği bedel de denek olmaktır. Bir takım koşullanma yöntemleriyle Alex'in içinde ki kötülük alınır ve iyi bir insan olmaya mecbur edilir. Amaç; politik çerçeve de ideal toplum! İçindeki öfke ceza yöntemleri ile çıkarılır. Alex artık ideal tek tip insan olmuştur.. Şiddet,cinsellik hatta müzik onun için tiksindirici hale gelmiştir. Acaba ideal temiz bir toplum için bireyin köleleştirilmesi gerekli midir?
Kitabı kesinlikle okuyun derim yazarın başka kitaplarını da okuyacağım elbet.. Önerilere çok açığım;) İyi okumalar..
8 Ocak 2017 Pazar
Yağmur Sonrası- Sarah Jio
Yeniden selamlar
Yağmur sonrasını 1 günde bitirdim ve yorum yapma heyecanımdan kitap biter bimez bilgisayara uçtummm...
5 üzerinden 5...5...5
Kitabın sonunda ağladım ve müthiş bi boşluk.. Yeni kitaba nasıl geçeceğim diye düşünmekteyim... Hemen başka bir kitaba geçip Yağmur Sonrasının etkisini unutsam mı? Yoksa kendime biraz daha işkence etsem mi? Neyse=)
Yazarın okuduğum 5. kitabı , bundan sonra arka arkaya Sarah okumama kararı aldım kalan kitapları ayda 1 şeklinde böleceğim yoksa çok bi çare kalırım;)
Sarah Jio hakkında bazı eleştiriler okuyabilirsiniz.. Kurguları benzer .. Geçmiş ile geleceği birleştiriyor.. Kendini tekrarlıyor vs... No No No evet yani kitabın kapağı olmasın okumaya başlayın aa bu Sarah diyebilirsiniz (çünkü kadın okutturuyor).. Ama 10 tane arka arkaya da okusam ben sıkılmam, her bir kitabın içindeki duygu, hikaye,aşk ve gizemine bayılıyorum...Beni dinlendiren, huzur veren, hiç birşey düşünmememi sağlayan, edebi taraf aramadığım ama tüm duyguları en derinden hissetmemi sağlayan ve her okumaya başladığımda acaba bu seferde sonunda darma duman olacağım mı diye okuduğum bir kalem..
Gelelim kitaba .. yine harika gizemli bir aşk .. Karakterler Anna Calloway- Westry Green bir de Kitty var ki ben şahsen kendisine lanet ettim.... Anna ve Westry'nin aşklarını heyecanla okudum, gerçek olmayacak kadar güzel .. Aşk 2. dünya savaşının ortasında yaşanıyor, Anna hemşire Westry ise askerdir.. Ve işlenen bir cinayet.. Bundan sonrası size okuyun ve 70 yıl sonra savaş sırasında oldukları Bora Bora adasından gelen gizemli mektup neler yaşatacak kahramanlara görün bakalım.. =)
Son olarak kitap Arkadya yayınlarının,347 sayfa, çevirmen Duygu Parsadan . Çevirmeninde ellerine sağlık..
Herkse mutlu haftalar şimdiden kitabı okumayı unutmayınız efenimmmmmm=))
7 Ocak 2017 Cumartesi
İnce Memed 1- Yaşar Kemal
Herkese musmutlu bir gün olsun
Bugün konumuz İnce Memed 1 .. Yine çok geç kaldığımı düşündüğüm serilerden. Kitabı bana eşim 5 yıl önce hediye etmişti ozamanlar erkek arkadaşımdı=) İnatla oku mutlaka bayılacaksın derdi... Ve nihayet 5 yıl sonra kütüpanemden çıkarmış oldum..
Soluk soluğa okuyacağınız bir kahramanlık öyküsü İnce Memed.. Kitabı okurken bazen gıpta ettim cesurluğuna, bazen çok üzüldüm içim acıdı çaresizliğine..Aşkına..Sevdasına .. Kısacası bayıldım 100 üzerinden 100=) Hemen 2 sini sipariş ettim bile.. Her aya 1 tane olmak üzere 4 kitaplık seriyi okuyup bitireceğim..
Yaşar Kemal ile hiç tanışmadıysanız tanışma kitabınız olsun derim.. Kurgusu, dili, sürükleyiciliği harika hiç mi hiç sıkılmıyorsunuz kitaptan, ilk anda alıp götürüyor.. Toplum bilimci kendisi tam anlamıyla .. Otorite ve halkın arasındaki ilişkiyi çok güzel işlemiş.. İnsanların nasıl bastırıldığını ve baskı sonunda oluşan değişmeyi... Günümüze uyarlarsak çıkarabileceğimiz onca ders var kitabın içinde..
Gel gelelim kitap hakkındaki kısa bilgiye; Kitap Yapı Kredi Yayınlarının bende ki 29. baskı. Tam tamına 436 sayfa. Bir Çukurova öyküsü olan İnce Memedi yazar tam 32 yılda yazmış. Yaşar Kemal'in deyişi ile ''içinde başkaldırma kurduyla doğmuş'' bir insanın, ''mecbur adam''ın romanı ..
Arka Kapak:
Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk atmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkiya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'dan iki arkadaşı ile birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkiyaya, köylüler içinse bir kurtarıya dönüşür.
Kitabın sonu çok çarpıcıydı bir an önce yeni kitabımı okumayı bekliyorum.. Diğer yorumda görüşürüz...
3 Ocak 2017 Salı
Kürk Mantolu Madonna- Sabahattin Ali
Herkese merhabalar;
2017 nin ilk günleri için hiç fena sayılmayacak okumalar yaptım diyebilirim.. Bugünün kitabı çok uzun zamandır listelerde ilk sıralarda gördüğüm, instagramı, sosyal medyayı sallayan Kürk Mantolu Madonna. Neden bukadar geç başladım bilemiyorum.. Sanırım hem sıra gelmeme hem bukadar ön planda olunca inat yapıp çoğunluğa uymama psikolojisi bende ağır bastı. İtiraf ediyorum yanlış yapmışım..Sanıyorum bu kitabı okuyupta beğenmeyen yoktur. Gerçekten bir baş yapıt.!!
Toplum, aile, bireysellik ve kadın erkek ilişkileri çok saf duygularla aynı zamanda akıcılıkla aktarılmış. Okumaktan kendinizi alamıyorsunuz. Su gibi akıp gidiyor.
Kısa bahsedecek olursam kitap Yapı Kredi Yayınlarının ,160 sayfa bendeki 83. basım.
Kitabı iki bölüme ayrılmış diyebilirim.. İlk kısım yazarın ağzından memurluk süreci ve Raif beyle olan ilişkisi, ikinci kısımda Raif Beyin ağzından. Birde kadın karakterimiz Maria Puder devreye girer bu kısımda çok ip ucu vermeyeyim..
Dönemin Doğu Batı, kadın erkek ilişkisinin çok iyi aktarılmasının yanı sıra. Dışardan sade normal etkisiz gibi görünün bir aile babasının aslında nasıl derin bir içgörüye sahip olduğunu ve içinde yaşanan duygusal süreçleri görünce vay be dedim.. nasıl ustalıkla kaleme dökülür ve nasıl her cümlesi insanın derinliklerine nüfus eder... Bence bu kitap hakkında çok çok bir şey yazmaya gerek yok.. Kesinlikle alın ve okuyun derim . Ben yazarın diğer kitaplarını da listeme ekledim.
Herkese mutlu okumalar:)
1 Ocak 2017 Pazar
Kara Büyücü Üçlemesi- 1. kitap: BÜYÜCÜ LONCASI
Selam fantastik kitap severler;
Aslında ben bu yaşıma rağmen tam bir vampir tutkunuyum diyebilirim.. Bir dizide vampir, kurt adam ve cadı üçlüsü varsa benim tercihim her zaman vampirlerdi=) Bu kısa bilgiyi verdikten sonraaaa...
Geel gelelim kitabımıza; okuyanlar varsa yorumlarınızı beklıyorum bana tam Harry Potter tadında bir kitap gibi geldi yani filmi çıkmalı çıkarsa da tutmalı diye düşünüyorum..
Kitap daha önce Laika yayınları tarafından 6 seriden oluşan bir formatla çıkmış piyasaya daha sonra bi şekilde Laika bu işi bitirmiş ve Pegasus yayınları kollarını sıyırıp 3 cilt halinde sürmüş raflara iyi ki de sürmüş..
Ana karakterimiz kızımız Sonea, yoksul kesimden gelen , teyzesi ile yaşayan ve büyücülerden nefret eden bir kız taki büyü gücünün olduğunu öğrenene kadar.. Hikayenin heyecanı burdan başlıyor.
Acaba kızımız Lonca'ya teslim olacak mı neler olacak sayın seyirciler okuyun ve görün=)))
Yazarın kurgusu gerçekten çok kapsamlı cümleleri okurken beynimde kendi filmimi, yarattım diyebilirim. Akıcı merak uyandırıyor. Sonea'nın kendinden emin duruşu ve naifliğinin bir arada bana sempatik geldi. Kitaptaki karakterleri okurken hep bir tereddütle okudum iç güdülerim bir karanlık bir taraf var bu kahramanda var diye diye yedi beni. Bir çoğu hala gizem. Heyecanım arttı.. Bir sonraki bölüm acaba ne olacak hadi bir sayfa hadi bir sayfa diye diye okudum. Ve tahmin ediyorum bomba 2. kitapta patlayacak.
Önceden bir seriyi çok tuttuysam nefes almadan bitirip diğer kitapları tamamlama gayretindeydim. Artık bunu bırakıyorum kitabı okudum ikinci kitabı mutlaka okuyucam ama araya farklı tatlar koymak istedim. Sonra hokus pokus diye gezmeyeyim evde :D
İkinci kitabı okuyan var mı? Tavsiye eder misiniz?
ARKA KAPAK
Imardin'li büyücüler şehirde istenmeyenleri kovmak için her sene bir araya gelerek yaptıkları işten nefret eden ayaktakımından korkmadan, büyülerinin koruması altında dilediklerince hareket ederler… Ta ki öfkeli bir genç kızın nefret duyulan istilacılara fırlattığı taş büyülü kalkanlarını rahatlıkla delene dek. Büyücü Loncası'nın uzun zamandır korktuğu olay gerçekleşmiştir. Lonca dışında, tahmin edilemeyecek kadar büyük bir güce sahip biri vardır ve yakalanıp henüz kontrol edemediği gücü eğitilmelidir... Kendisiyle birlikte tüm şehri yok etmeden önce.
Yazar: Trudi Canavan
Çevirmen: Mert Dengiz
Yayınevi: Pegasus
Etiketler:
cadı,
edebiyat,
fantastik,
fantastik kitap,
kitap,
kitap okuma,
roman
Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marequez
Herkese selam sevgili kitap severler
Bugün bir çoğunuzun hiç de yabancı olmadığı Kırmızı Pazartesi 'yi yorumlamak istedim.
Kitap 1982 Nobel Edebiyat Ödülü almış, 107 sayfa çıtır çerez okuyacağınız bir klasik.
Bir namus cinayetini anlatılıyor. Yazar; çocukluğunun geçtiği kasabadaki bir cinayeti yazmış.
Kitabı farklı kılan durum ise cinayetin ilk birkaç sayfada
açıklanmış olması; cinayet ortada kurban ortada suçlu da orta da eee biz niye okuyalım bu
kitabı diyebilirsiniz. Demeyin=) İşte burda ustanın kalemi devreye giriyor ve kendinizi
sayfalardan alamıyorsunuz.
Marequez; toplum ruhunu çok iyi analiz etmiş kitabında. Cinayetin işleneceğini neredeyse
bütün kasaba biliyor ama kimse kurbana söylemiyor. Aslında bu çok gördüğümüz bir şey
değil midir toplum içinde birinin yardıma ihtiyacı varsa kimse birşey yapmaz çünkü herkes
nasıl olsa öteki yapar der ve kendine bahaneler uydurur.. Kitabı okurken şaşkınlıktan ve bu nasıl
olur! demekten bir baktım ki sonuna gelmişim.. Kurbanı çok sevdim sonunda bir kalbim cız etti
ana kadından nefret ettim , tüm kavramları tek tek düşündüm.. namus, cinayet yalan... Toplum
psikolıjisinin yanında bireysel psikolojiye de çok esas vurgular yapmış... Kahramanların içsel
dünyalarını ve topluma uyumlarını anlatış biçimini çok sevdim... KISACASI ŞİDDETLE
TAVSİYE!!!
Yayın evi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 107
Çeviri: İnci Kut
İlk basım:1982
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)